28 Temmuz 2010 Çarşamba

Zamanı Yönetmek


Dakikalar, saatler geçmiyor ama günler bir su gibi hızla akıp geçiyor. Zamanın akmasına engel olamıyoruz. Kimine göre ağır, kimine göre hızlı... Nihayetinde akıyor gidiyor ömrümüzden seneler. Zamanı doğru kullanabiliyor muyuz peki ? Ne demek zamanı doğru kullanmak diyeceksiniz. Bir günü -24 saati- dilimlere ayırarak, hayatımızın istediğimiz kalite ve mutlulukta geçmesini sağlamaya çalışmak, zamanı iyi organize etmek. 24 saatin 7-8 saatini otomatik olarak uykuya ayırıyoruz, bu kaçınılmaz.

Halen okumakta olduğum kitapta uykunun insanlar için ihtiyaç olmadığından ve uykuda geçmiş hayatın heba olduğundan söz ediliyordu, ben ne yazık ki bu fikre katılamayacağım. Uyku benim için olmazsa olmaz ihtiyaçlardan biri. Uyumazsam ertesi gün ciddi şekilde yaşam kalitem etkileniyor hasta oluyorum.
Evet 7-8 saat uykuda geçiyor. Geriye kalan 16 saatin 8-9 saati de büyük çoğunlukla çalışıyoruz. Artık iş yaşamı olmayan çalışmayan insan sayısı az. Kalan 7-8 saati de en kaliteli ve bize mutluluk verecek şekilde kullanmak olmalı amacımız. Ben bu kalan 7-8 saatimi mümkün olduğunca kaliteli ve mutlu olacak şekilde kullanmaya özen gösteriyorum. Mesela olmazsa olmazlarımdan biri kitap okumak. Kitap okumadan geçmiş bir günün heba olduğunu düşünürüm. Günümün mutlaka 1 saatini kitap okumaya ayırırım. Bunu da yatmadan önce yapıyorum, yatmadan önce kitap okumak ruhumu besliyor, ertesi günümün ve rüyalarımın güzel geçmesini sağlıyor.

Düzenli olarak her gün spor yapıyorum mutlaka, 20 dakikada olsa zaman ayırıyorum. Spor mutluluk hormonlarımı harekete geçirdiği için daha bir mutlu ve keyifli hale getiriyor beni.
Müzik.. yine olmazsa olmazlarımdan.

İpod'um metroda, yürüyüş veya spor yaparken mutlaka kulağımdadır. İş yerinde de relax ve dinlendirici müzikler dinlerim. Beni daha dingin kıldığına ve yaşam kalitemi artırdığına inanıyorum müziğin.
Mutlu olmak istiyorsanız TV seyretmeyin diyor bazı uzmanlar ama ben buna pek katılmıyorum. Çünkü herkesin mutlu olma ve hayattan zevk alma durumu farklı. Ben TV seyretmekten ve bazı program ve dizilerden keyif alıyorum. Dinleniyorum, mutlu oluyorum, düşünüyorum, bazen hüzünleniyorum... Bazı dizilerim var devamlı takip ettiğim, onları özellikle kaçırmıyorum. İşte bunlar kalan 7 saatimi değerlendirdiğim ve bana mutluluk veren aktiviteler.

20 Temmuz 2010 Salı

İçimden Geldiği Gibi...

Yoğun bir günün ardından yazıyorum. Belki biraz da stresli ve hatta belki de öfkeli... Şimdi iyiyim ama gün içinde zaman zaman yaşadım bütün bu negatif duyguları.

Geçti gitti bitti çok şükür.. Şimdi iyiyim gayet.

Akşam bir arkadaşımla buluşacağım. Kendimi daha iyi hissetmem için bir neden daha :)

Tatil de git gide yaklaşıyor, hayırlısıyla bir an evvel gitmek arzusundayım. Böyle düşününce zaman geçmez bir türlü bilirim. Bu yüzden bu sıralar şimdi'yi yaşamaya çalışıyorum bir gayretle.

Hayat an'lardan oluşmakta ve biz şu an'ı, şimdi'yi yaşamazsak, yeterince zevk alamayız hayattan.

Neyse efendim bunlar derin mevzular :)

Adı üstünde günlük yazıyorum, günlük konulara dönmekte fayda var.

3 Aydır rejimdeyim ve yaklaşık 4 kg.ya yakın vermişim. Çok ağır kg. veriyorum zira metabolizmam yavaş. Buna da şükür diyorum. Ağır ama emin adımlarla gitmek her zaman iyidir diyerek bu yazımı da bağlamak istiyorum.

Bugünlerde herşeye şükrediyorum, şükür duygularım inanılmaz arttı ve bunu yaptıkça hem farkındalığım gelişiyor hem aslında şükredecek ne kadar da çok şey varmış bu dünyada diyerek bunun tadını çıkartıyorum.

Yine görüşmek üzere... sevgili günlüğüm.

6 Temmuz 2010 Salı

Temmuz'un ilk yazısı !

Harika bir yaz günü, Temmuz 2010'un ilk yazısını yazıyorum.

Dışarda sıcak ve güzel bir hava var. Ne var bunda Temmuz tabi ki sıcak olacak demeyin :) Zira bu sene inanılmaz yağmurlar yağdı, geçen haftaya dek, yağmurlu ve serin bir hava hakimdi Ankara'da..

Neyse artık yaz geldi inşallah. Topu topu 2 ay faydalanacağız güzelim yaz mevsiminden, Eylülden sonra yine başlayacak soğumaya. Ben de elimden geldiğince yazın tadını çıkartmaya bakacağım. İnşallah güzel, keyifli ve harika bir yaz beni bekliyor.

Evet efendim, günler güzel gidiyor. Ben kendimi bir kuş kadar hafif, mutlu ve özgür hissetmekteyim. Zaten öyleydi ama, artık iyice bir kuş misali hafif hissetmeye başladım. Çok şükür. Çok mutlu ve hafifim, inşallah hep de öyle kalmaya devam edecek.

Temmuz'da fazla bir hareket yok buralardayım. Ağustos'da tatil planlarım var hayırlısıyla, bir kaç arkadaş tatile gitmeyi düşünüyoruz.

Fırsat ve maddi imkan bulan herkes gidebilir umarım.

Hayatı seviyorum, yaşamayı seviyorum, bu dünyada olduğum ve bütün bu nimetlerden sınırsızca yararlanabildiğim için her an yüce yaratıcıya şükrediyorum.

Sevgiyle kalın, görüşmek üzere,